30 Mart 2017 Perşembe

A U R O R A B O R E A L I S


Ne kadar da sihirli bir kelime, değil mi? Anlamını bile bilmeden, kulağa çok hoş geliyor. Oysa anlamı da bir o kadar güzel. 


Aurora BorealisDünyanın kuzey bölgelerinde tanık olunan, farklı renkteki ışıkların gökyüzündeki dansıdır ve bizim dilimizde “Kuzey Işıkları” olarak bilinir. Kutup Işıkları olarak da adlandırılan bu mistik olayın Latince adı “Aurora Borealis” bize 17. yüzyıldan gelmiştir. Aurora, antik Roma mitolojisinde Şafak Tanrıçası idi ve Borelias kuzey anlamına geliyordu. Yani Aurora Borealis adı aslında "kuzey şafağı" veya "kuzey şafağının ışığı" anlamına geliyor.




Bu ışıklar; Dünya'nın atmosferindeki gaz halindeki parçacıklar ile güneş atmosferinden çıkan yüklü parçacıklar arasındaki çarpışmaların sonucu oluşuyor. Biz bu büyülü çarpışmayı dünyadan gökyüzünde dans eden parlak ve renkli ışıklar olarak görüyoruz. Hatta aslında biz bunu direkt bu şekilde, bu denli parlak renklerde görmeyiz, bu büyülü anı fotoğraflayan kameralarımız görür. (Bu konuya sonra değineceğim)

Kutup Işıkları kuzey ve güney yarımkürelerin manyetik kutuplarının üzerinde görülür. Kuzeyde Aurora Borealis olarak anılırken, güneyde Aurora Australis olarak bilinirler. Auroral görüntüler birçok renkte (kırmızı, sarı, yeşil, mavi ve menekşe tonları) görünmelerine rağmen en yaygın görünen renkler soluk yeşil ve pembedir. Işıklar yamalı veya dağınık ışık saçan bulutlardan, flamalar, yaylar, dalgalı perdeler veya gökyüzünü ürkütücü bir ışıltıyla aydınlatan ışınlar çeken birçok biçimde görülebilirler. Renkteki değişiklikler ise çarpışan gaz parçacıklarının türüne bağlıdır.
           
AURORA BOREALIS NEREDE VE NASIL GÖZLEMLENİR?
Kutup ışıkları adı üzerinde manyetik kutupların yakınında ortaya çıktığı için, bu kutuplara mümkün olduğunca yaklaşmak ışıkların büyülü şovuna tanık olma şansını arttıracaktır. Genellikle kutup ışıklarını izlemek için en iyi yerler Kuzey Amerika ve Avrupa'dır.

Kuzey Amerika'da Kanada'nın kuzey batı kısımları, özellikle de Yukon, Nunavut, Kuzeybatı Bölgeleri ve Alaska elverişlidir. Avrupa'da ise İskandinavya; özellikle Norveç, İsveç ve Finlandiya'nın Laponya alanları aurora'yı izlemek için çok iyidir. İzlanda ve Grönland'ın güney ucunda da, Auroral aktiviteler görülebilir. Manyetik kutuplara yakınlığın haricinde kutup ışıklarını görebilmenin olmazsa olmazı ışık kirliliğinden olabildiğince uzaklaşmaktır. Mümkün olan en karanlık yerde olmanız, ışıkları görme şansınızı yükseltecektir. Tabi ki bir diğer önemli nokta gökyüzünün açık olması, yani ışık şovuna tanık olmanızı engelleyecek bulutların olmamasıdır.

AURORA BOREALIS NE ZAMAN GÖZLEMLENİR?
Kuzey yarım kürenin kış mevsimi (Ekim – Nisan arası) ışıkları izlemek için iyi bir zamandır. Uzun kış geceleri sebebiyle uzayan karanlık periyotlar ve bulutsuz berrak akşamlar auroral görüntüleri izlemek için çok iyi fırsatlar sağlar. İstatistiksel olarak auroral görüntüler genelde 10:00 - 02:00 saatleri arasında oluşurlar.

kuzey isiklari


BENİM AURORA BOREALIS HİKAYEM
Aslında bir çocukluk hayaliydi bu bende. Bu büyülü şova inşallah bir gün tanık olurum deyip, araştırıp araştırıp vazgeçiyordum. Hem zahmetli hem de pahalı geliyordu çünkü. Sonra bir gün sosyal medyada dolanırken bir tur firmasının reklamına denk geldim, bilgi istedim, bana programlarını gönderdiler. 5 günlük bir tur için kişi başı 3.500 Euro istiyorlardı. Gerçi turda yok yoktu, kutup ışıkları haricinde bir çok aktiviteyi de programlarına dahil etmişlerdi. Ama bu aktivitelerin hepsi benim ilgimi çekmiyordu. İşte o zaman dedim ki kendi kendime, “ben bu işi hem daha uygun fiyata getirir hem de gitmişken birkaç gün de Stockholm’ü keşfederim.” Ve başladım araştırmaya. 

Tur firması İsveç ve Finlandiya sınırları arasındaki bir köye götürüyordu. Bense yaptığım araştırma sonucunda Abisko’ya gitmeye karar verdim. Bunun için önce İstanbul’dan Stockholm’e; Stockholm’den Kiruna’ya uçmak, Kiruna’dan ise trenle Abisko’ya geçmek gerekecekti. Evet yorucu olacağı kesindi ama içimde inanılmaz bir heyecan vardı. Daha önce hiç kış tatili planlamamış olan ben, neredeyse İsveç’in en kuzeyine, kuzey kutup dairesinin sadece 200 km uzağına gidiyordum. Ve aralıksız bir şekilde “umarım kutup ışıklarını göremeden dönmem” diye dua ediyordum. Çünkü bu bir şans meselesiydi. Her ne kadar şans faktörünü arttırmak için mekan olarak Abisko’yu, vakit olarak da Ekinoks dönemini seçmiş olsam da, kutup ışıkları o büyülü dansını bana göstermeyebilirdi…

ABİSKO HAKKINDA
İsveç Lapland'ındaki Kiruna kasabasının yaklaşık 100 km batısında olan Abisko Kasabası’nda sadece 85 kişi yaşıyor. Kasaba kış aylarında dünyanın dört bir yanından gelerek kutup ışıklarını izlemek isteyen turiste ev sahipliği yapıyor. Kuzey Kutup Dairesi’ne yaklaşık 200 km uzaklıkta bulunan Abisko’da yaz aylarında ise gece yarısı güneşine (Midnight Sun) şahit olunuyor. Yani yılda birkaç hafta 24 saat hiç gece olmuyor.

Abisko’nun merkezinde konaklanabilecek birkaç otel mevcut. Bunların haricinde Abisko Milli Parkı içinde yer alan Abisko Tourist Station (STF) da güzel bir alternatif. STF telesiyej ile manzarayı daha yukarıdan izleyebileceğiniz Aurora Sky Station’a da çok yakın. Bunların dışındaysa çok bir şey beklememekte fayda var. Kaldığınız otelin haricinde yemek yiyebileceğiniz sadece bir yer var, Abisko Guesthouse içinde yer alan Aurora Food Trailer. Buradaki yemek kamyonundan siparişinizi aldıktan sonra Sami çadırında sıcak bir ortamda yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.

abisko

abisko - kuzey isiklari


Abisko’yu Seçme Nedenlerim?
Yaptığım araştrmalar sonucu edindiğim bilgiler:
-       Abisko lokasyon olarak auroral aktivitenin olduğu bölgede yer alıyor.
-       Abisko şehre ve şehrin yarattığı ışık kirliliğine uzak.
-       Çevresindeki dağlar sayesinde mikro-iklim özelliği gösteriyor ve gökyüzü genelde açık ve bulutsuz oluyor.

…Ve Yolculuk Başlasın, Ver elini Kiruna : )
İzmir – İstanbul, İstanbul – Stockholm aktarmalarımızdan sonra Arlanda Havalimanı’nda bavullarımızı aldık ve Stockholm – Kiruna uçağımıza binmeden önce bavullarımızı teslim etmek için yetkili bankoyu aramaya başladık. Bankoyu bulduk bulmasına ama arkasında oturan bir görevli yoktu, çünkü self check-in ve self baggage tag yapmamız gerekiyordu. Yani uçağa vereceğimiz bagajın etiketini kendimiz basacak ve biniş kartlarımızı makineden alacaktık. Her ne kadar önce bu uygulamayı garipsesem de, işgücünün çok pahalı olduğu böyle bir ülkede bu tarz bir uygulama çok mantıklıydı. Sorunsuz bir şekilde işlemleri hallettik ve bagajımızı uçağa yolladık ve SAS havayolları’nın o günkü üçüncü ve son aktarmamız olacak Stockholm – Kiruna uçuşunu beklemeye başladık.

self check-in

Kiruna havaalanı küçücük, öyle ki uçağa yürüyerek ulaşılıyor. O ana dek dünyanın ne kadar farklı bir bölgesine adım attığımızı anlamamış olmamıza rağmen, Kiruna’da uçaktan indiğimiz an -10 derece havanın birden suratımıza çarpmasıyla birlikte ne kadar kuzeyde olduğumuzu anladık.

Kiruna Havaalanı’ndan şehir merkezine gitmek için yerel belediye "Kiruna kommun" tarafından işletilen otobüsler var. Kişi başı 110 SEK. Otobüs, uçağın havalimanına varışından sonra genellikle 30 dakika içinde kalkıyor ve herhangi bir rötar durumuna göre saati değişiyor.  Otobüsten son durakta inip bir gece kalacağımız otelimize yürümeye başladık. Hava kararmıştı, kar yağıyordu, rüzgar soğuk soğuk esiyordu ama Fırat ve ben ikimiz de çok mutluyduk.

Kiruna esasen çok turistik bir şehir değil, daha ziyade madencilik faaliyetinin çok geliştiği bir yer. Hatta madencilik faaliyetleri o kadar gelişmiş ki, büyüyen madencilik faaliyetleri Kiruna kentini tehdit etmeye başlamış. LKAB firmasının madencilik faaliyetlerini yaygınlaştırması, binaların çatlamasına, çökmesine ve yer çökmelerine neden oluyormuş. Bu sebeple Kiruna kenti her şeyiyle tüm binaları, okulları, hastaneleri, tren istasyonları ile birlikte 5 km öteye taşınıyor.

Peki bu durum bize nasıl yansıdı? Abisko’ya gitmek için bineceğimiz tren istasyonu da kapanmış ve biz bunu bilmiyorduk. Soğuktan kimse yoktu sokaklarda ve biz sırtımızda koca çantalar ne yapacağımızı bilmeden, birini görüp sorma umuduyla karlara bata çıka yürümeye başladık. Sonunda evinin önündeki karları kazıyan bir amca gördük, ondan aldığımız bilgiyle bir sonraki tren istasyonu için 1.5 km daha yürüyecektik. Ama yürü yürü yol bitmiyordu bir türlü. Işıklarda duran bir araca sormak istedik daha ne kadar yolumuz olduğunu ama şoför camı açıp bizimle iletişim kurmak bile istemedi. İnsanları belli kılıflara sokmayı sevmem ama Kuzeyin insanı dedikleri gibi soğukmuş diye düşünmeye başlamıştım ki, yol sormak için yanaştığımız başka biri elindeki işini gücünü bırakıp bizi arabasıyla istasyona kadar götürdü. Sonra karşılaştığım her kişi ise gayet sıcakkanlı ve yardımseverdi.  Kişibaşı 75 SEK verdiğimiz Kiruna – Abisko treni yaklaşık 1 saat sonra bizi Abisko tren istasyonunda indirdi, tabelaları takip ederek kalacağımız oteli bulduk.

Kiruna  - Abisko arası tren biletimizi bu siteden temin ettik :
https://www.sj.se

abisko - kiruna - kuzey isiklari


Soğuk ve Karlı Abisko Günleri
Hayatında ilk defa bu kadar çok kar gören ben, önce çocuklar gibi şımardım. Karlar içinde bir o yana, bir bu yana koştum durdum. Böyle deli gibi koşmak haricinde her yer kar ve buz olduğu için, Abisko çevresinde mevsim itibariyle aktivitelere katılmak haricinde yapılacak pek bir şey yok.

Yapılabilecek Aktiviteler
-       Ice Hotel’e günlük gezi
-       Buzda balık tutmak
-       Köpek kızağına binmek
-       Sami köylerini ziyaret etmek ve geyikleriyle tanışmak
-       Kar aracı ile gezmek
-       Kuzey ışıkları turlarına katılmak

Biz çok önceden otel ile yazışarak, bu aktivitelerden Ice Hotel gezisi, köpek kızağı ve kuzey ışıkları turuna kayıt yaptırmıştık. Gittiğim zaman fark ettim ki otelin aldığı fiyatlar daha fazla, ama turlar aynı turlar. Bu sebeple otelden rezervasyon yapmak yerine şu sitelere bakmanızı öneririm;

www.visitabisko.com
www.lightsoverlapland.com
www.kirunalapland.se

Kaldığımız otel ise :

Üşümemek için Nasıl Giyinmek Lazım?
Biz üşüdük mü? Genel anlamda hayır. Ama saatlerce kuzey ışıklarını beklerken, bir noktadan sonra üşümeye başlıyorsunuz ister istemez. Sonuçta -15 gibi alışık olmadığınız koşullar söz konusu. Peki nasıl giyinmek lazım? Bu konuda epey bir araştırma yapmıştım gitmeden evvel. Çünkü soğuğu pek sevmem ve hemen üşürüm.

Öncelikle iyi bir termal üst ve alt giymek şart.  Benim altımda termal içlik ve termal çoraplarım vardı. Termal içliğin üstüne ise su ve rüzgar geçirmez bir pantolon. Sezon sonu indirimlerine denk gelerek Quiksilver’dan çok uygun fiyata bir snowboard pantolonu almıştım. Gelelim üstümde neler vardı? Termal içlik üstünde yün bir boğazlı kazak, onun üstünde polar ceket, en üstte ise yine rüzgar ve su geçirmez bir ceket. Bunu da Helly Hansen marka bir yelken ceketi ile hallettim (Zaten yelken yapıyor olduğum için bir yelken ceketine ihtiyacım vardı, aynı ceket Abisko’da da çok güzel iş gördü) Ayakkabı olarak Northface trekking botlarım sayesinde ayaklarım hiç ıslanmadı ama dediğim gibi uzun süreler soğukta bekleyince ilk üşüyen yerlerim ayaklarım oldu. Kafamda içi polar olan ve kulaklarımı da örten bir bere, ellerimde ise yine içi polar eldivenler ile Kuzey ziyaretimizde üşütmeden dönmeyi başardım.

abisko - kiruna - kuzey-isiklari


Ice Hotel
Ice Hotel aslında Kiruna’dan sadece 19 km uzaklıkta. Abisko’ya kadar kuzeye çıktıktan sonra, tekrar Kiruna tarafına aşağı inmek çok mantıklı olmadı belki ama turla gitmek için bu şekilde yapmayı tercih ettik. Tur firması (Visit Abisko) bizi sabah 09.30 gibi otelimizden aldı, yol yaklaşık 2 saat sürdü. Yolda sağ tarafta karlı dağlar, sol tarafta buz tutmuş kocaman bir göl ve önümüze çıkan birkaç geyikten başka bir şey görmedik. 

Dipnot : Buradaki bütün geyikler Sami’lere aitmiş. Eğer yanlışlıkla bir geyiğe çarparsan, kulağını kesip en yakın Sami evine götürmen gerekirmiş. Bu sayede geyiğin sahibi Sami, sigortadan parasını alabilirmiş.

aurora borealis - northern lights


Ice Hotel’de geçirmek için 2.5 saatimiz vardı. Saat 14:00 gibi tekrar araca binip Abisko’ya gidecektik. Ice Hotel tamamiyle buzdan yapılan bir otel. Oturduğunuz koltuktan tutun da, uyuduğunuz yatağa kadar her şey buz. Haliyle her sene tekrar yapılıyor ve aynı sene havalar ısınmaya başlayınca da eriyor. 2016 yılında 27. kez sıfırdan yapılan Ice Hotel’in her odasını birbirinden farklı temalara sahip buzdan heykeller süslüyor. Bu sene ilk defa Ice Hotel 365 diye bir otel daha yapılmış. Bu da aynı şekilde tamamıyla buzdan yapılmış bir otel ancak bu otelde özel soğutma teknolojileri kullanılıyor ve ısınan havalar sebebiyle erimemesi bekleniyor.

aurora borealis - northern lights

aurora borealis - northern lights


İsteyen Ice Hotel’de bir süre buzdan odalarda konakladıktan sonra (özel kıyafetler eşliğinde) sıcak kabinlerde geçerek konaklamasına devam edebiliyor. Ziyaretimiz sırasında içinde konaklama olmayan tüm odaları gezme şansımız oldu. Bundan sonra ise Ice Bar’da yine buzdan yapılmış kokteyl bardaklarında birer içki içtik ve içimizde artık sıcak bir yere geçme hissi uyanınca restorana geçip sıcak bir kahve içtik.
Bu enteresan otel hakkında detaylı bilgiye şu adresten ulaşabilirsiniz:

aurora borealis - northern lights


**     **     **     **     **    **     **     **     **     **    **     **     **     **     **    **     **     **     **     **     **     **     **     **

Ice Hotel gezimiz haricinde Abisko’da kara doyduk. Bir gün 12 tane köpeğin çektiği kızakla 3 saatlik bir tura çıktık. Hiçbir ayak izinin olmadığı ormanda, sessizliğin içinde ilerledik. Sonra köpeklerin dinlenmesi için mola verdik ve içinde ateş yanan bir çadırda kahve içerek ısındık. Bu esnada birbirinden sevecen olan köpekler ise karlara uzanıp anın keyfini çıkardılar. Bu köpekler normalde sessiz sessiz kafeslerinde otururlarken, tura çıkacaklarını anladıklarında heyecandan yerlerinde duramıyorlar.  Toplamda 3 saat süren bu gezi unutulmaz bir deneyim oldu bizim için. 


aurora borealis - northern lights


Kutup Işıklarının Büyüleyici Şovu
İsveç'in kuzeyinde 1 gece Kiruna’da, 3 gece Abisko’da olmak üzere toplam 4 gece konakladık. Bu gecelerin sadece birinde kuzey ışıklarını görme şansımız oldu. Abisko’daki diğer 2 gecemizde Aurora aktivitesi olmasına rağmen, gökyüzünü kaplayan bulutlar dolayısıyla bir şey göremedik. İlk gece donmuş gölün üstünde, zifiri karanlıkta fotoğraf makinemiz hazır bir şekilde iki saate yakın bekledik. Abisko’daki son gecemizde ise otelden rezervasyonu yapmış olduğumuz Aurora Turu’na katıldık. Üç saat araçla oradan oraya dolaştık ve ışıkları görmeyi bekledik ama nafile, hava çok bulutluydu.

Oysa ikinci gecemiz çok büyülüydü.  Bir kere o akşam görmeyi hiç beklemiyorduk, tamamen sürpriz oldu. (Ertesi akşam için auroral aktivite endeksi daha yüksekti ve biz kutup ışıkları turuna çıkacaktık. Çıktık ve bir şey görmeden otele döndük) O ikinci akşam, yemekten sonra otelde kalan diğer çiftlerle birlikte lobide oturmuş, kuzey ışıkları dışında her şeyden bahsediyorduk. Hayatlarımızdan, amaçlarımızdan, keşkelerimizden… Birdenbire dışarıda ellerinde fotoğraf makineleriyle dolaşan insanlar gördüm ve “acaba” dedim. Hemen kendimi dışarı atıp gökyüzüne bakmaya başladım. Tam tepemde gökyüzü açıktı ama bir hareketlilik yoktu, buluta benzer oluşumlar vardı.  Kutup ışıklarını insan gözünün kameraların gördüğü gibi görmediğini biliyordum ama en azından daha açık renklerde de olsa bir renk bekliyordum.

İçimdeki şaşkınlık hissi ile birlikte, odaya koşup üstümüze uygun kıyafetler giydik, fotoğraf makinemizi ve tripodumuzu da yanımıza alarak otele yürüme mesafesinde olan helikopter pistine gittik. Orası daha karanlıktı. Sanırım üç saate yakın dışarıda kalıp büyülendik. O akşamın hatırası olarak çektiğimiz fotoğraflardan :


kuzey isiklari


kuzey isiklari kutup isiklari


Kendi gözümle gördüğüm şeyleri ise nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Küme küme oluşumlar gökyüzünde, önce yeryüzüne yakın bir taraftan kendini belli ediyor, sonra yavaş yavaş bazen de çok hızlı bir şekilde yukarı doğru hareket etmeye başlıyor. Gökyüzünün en tepesine ulaştıklarında ise sanki yıldız tozuymuşlar gibi “Puff” diye dans ederek dağılıyorlar… İşte ben böyle bir şeye tanık oldum. Ama eminim o an yanımda olan eşim Fırat da, yanımızdaki diğer çiftler de bambaşka şeyler gördüler ve bambaşka anılar var şu anda hafızalarında.

Asla unutmayacağım, çok güzel bir geceydi. Şanslıydık, çünkü o gece de göremesek ışıkları göremeden dönecektik. Üzülür müydüm? Evet, hem de çok. Ama doğru söylemek gerekirse bu eşsiz şovun tadı damağımda kaldı şimdi de…

**     **     **     **     **    **     **     **     **     **    **     **     **     **     **    **     **     **     **     **     **     **     **     **

Stockholm’e Dönüş
Dönüş günü uçak saatimize uyacak şekilde Abisko – Kiruna arası tren yoktu. Aslında bir şekilde Kiruna’ya ulaşabilseydik trenle veya otobüsle (önceden yaptığım araştırmalarda bize saati uyan hiçbir ulaşım aracına denk gelmedim) şehir merkezinden havaalanına giden belediyenin otobüsüne binebilirdik.

Çareyi visitabisko.com’un web sitesinden transfer rezervasyonu yaparak, 395 SEK karşılığında sabah otelden alınıp havaalanına bırakılmamızı sağladım. (Araçta bizim gibi havaalanına giden başka kişiler de vardı) 

            Kiruna havaalanında, artık bu konuda deneyim sahibi olduğumuz için gönül rahatlığıyla, bagajımızı kendi kendimize teslim ettik ve uçak saatini beklemeye başladık. Uçağımız tam saatinde kalktı ve karlı bir Kiruna öğleninde Stockholm’e doğru yolculuğumuz başladı. 

*Stockholm yazısı da çok yakında burada...   : )
   






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder